Birkaç yıllık bekleyişin ardından Dune devam filmi izleyicilerle buluştu. Öyle bir buluşma ki, izlerken kafayı yedim. Son zamanlarda bu kadar ağır film izlememiştim, sanırım en son Oppenheimer izlemiştim.
Dune 2, ilk filme göre çok daha aksiyonlu ve ağırdı diyebilirim. Kendini keşfeden karakterleri, film boyu kendilerini geliştirirken görüyoruz. İlk filmdeki halleri çok pasifti diyebilirim, o kadar fark var yani. Karakterlerin yanı sıra, din unsuru çooooook ön planda filmde, aynı zamanda dünya siyaseti de. Günümüzdeki siyasi/politik/dini olguların birer yansımasıydı aslında.
Ben bu filmi son zamanların en başarılı filmi olarak gördüm. Tamamen imgeler/göstergeler gerçek dünyayı yansıtmaktaydı. Anlatısı ağır ve açıktı. Konuşacağım çok şey var aslında, ama bu serinin sonuçlanmasını bekliyorum. Evet bitmedi film. İki film demişlerdi, ama sonucu açık bıraktılar. Üçüncü bir yapımı da en kısa sürede bekliyor olacağım. O zaman gelin, en ayrıntısına kadar konuşalım.
Bu paragraftan itibaren yorumlarıma spoiler katacağım bilginiz olsun.
Paul ilk farklı bir gezegenden çöl gezegenine gelmişti. Gökten gelen bir aracın göstergesiyle, gökten inen ilahi varlık olarak simgelenmişti. Seçilen kişi olması da tesadüf değil. Part 2 filmiyle kehanetlerin gerçekleşmesi tüm insanların inancını daha da katılaştırdı. Onların inanması ve Paul’u da ikna etti. Hep reddederdi ama sonunda kendini mehdi ilan etti. Beni de filme çeken unsur bu oldu. Bu dini yapılar, izlerken ürkütüyor insanı. Açıkça söylemem gerekirse bugünkü Filistin savaşının başka gezegene taşınmış hali bu. Aynı dindeki farklı mezheplerden, farklı görüşlerdeki insanların savaşları bunlar. Bugünkü kapitalist düzenin, tek tipleşmenin vb. unsurların 8-9bin yıl sonra da etkisini gösterdiğini de görüyoruz. Şişko baronun fiziksel halinin, susuz insanlar can çekişirken onun sürekli bir sıvı dolu küvette keyif sürmesinin mükemmel bir gösterge olduğunu fark ediyoruz. Bir de onu yöneten üstlerinin olduğunu da gördük. Köleleştirdiği insanları ve hizmetleri… Tabii en sonunda Paul hepsine diz çöktürdü.
Bunları söylüyorum… Düşünün diye. Anlatırsam, ayrıntılı konuşursak içinden çıkamam. Hem dilim hem bilgim yetmez. Biraz da korkuyorum aslında :D
Çok düşündüğüm bir de teorim var. Bu mehdi velet gitti Chani (Zendaya) ile yattı. Filmin sonunda da diz çöktürdüğü imparatorun kızıyla evleneceğim dedi. Hemen Türk dizisi mantığı (Kızılcık Şerbeti Fatih gibi) kızı aldatıyor falan diye düşündüm. Fakat işler farklı. Mehdimiz zeki bizim. Kendinden emin, çünkü bir lanetle yaşıyor. Geleceği bilmesi, doğru adımlar attırıyor. “Kader” ön plandaydı filmde. Bunun değiştirilemeyeceği belli. Bu yüzden korkuyor Paul, ama emin hareket edebiliyor. Adam kendini sağlama aldı aslında. Öncelikle, varisi yapacağı bir erkek çocuğa ihtiyacı var. Chani bence üçüncü filmde hamile olarak geri dönecek. İmparatorun kızını seçti, çünkü devşirmek ve onun gibi birini tanıyıp daha fazla bilgi almak istiyor. Bayağı siyasi oynadı. Ama Chani’den ya bir kızı olursa? Ki olmaz bence. Çünkü kızın sahip olacağı özellikler o cadı tarzı rahibelik olacaktır, annesi gibi. Zaten o güçte bir kız var. Kız kardeşi. Annesinin karnında sürekli iletişimdelerdi zaten. Paul’un Chani’den bu yüzden bir oğlu olmak zorunda. 3. Filmde birden oraya çıkacak, Türk dizilerine benzeyecek her şey.
Filme biraz da biçimsel yorum ekleyeyim. Görsel efektler, evet çok kullanılmış; ama bazen yetersizdi. En gerçekçi görüntüler değildi. İlk filmde daha da kaliteli bulmuştum. Renkler de iyiydi. Anlatısı/kurgusu çok iyiydi. Görüntü yönetmenliğine bayıldım bu arada. Dedim ki izlerken, ben de böyle çekerdim :D Müzikler ve sesler zaten harikaydı, yine öyle.
Oyunculuğa gelecek olursam... Çok çok iyiler. Bu kadroyla zaten kötü iş çıkmaz. Ama görmek istemediğim tek oyuncu toplam 15sn gözüktü zaten, ama o olmamalıydı. Ayna Toy Joylır mıydı neydi… Anya Taylor-Joy’mış. Ya hiç sevmiyorum. Oyunculuğu berbat ya. Çok itici. Paul’un doğmamış kız kardeşini canlandırdı. Umarım sonraki filmde göremeyiz. Öngörü olarak bile görmek istemiyorum onu. İzlediğim her filmden, bir yerden fırlıyor.
Dostlar! Bu kadar sohbet yeter. Yorumlarım bu kadar şimdilik. Daha geniş kapsamlı analiz etmek istiyorum bu filmi. Akli dengem yeterse en kısa sürede ya da seri tamamlanınca mükemmel bir analizle tekrar döneceğim.
Comments